22.10.08

Konuşan Vapur

Birkaç dakika önce hareket ettik.. 18:15 vapuru ile Beşiktaştan Kadıköye doğru bir yolculuğa çıktım.. Çok değişik duygular içerisine düştüm ve hemen çantamdan kağıdı ve kalemi çıkardım.. Hava serin ve hafiften bir rüzgar esiyor.. İskeledeki kalabalığın arasından seri adımlarla geçip vapura bindiysem de balkon kısmında kendime yer bulamadım bende orda yere oturmayı tercih ettim.. Yan tarafımda oturacak yer bulanlardan iki güzel bayan var benden birkaç yaş büyükler yada öyle gösteriyorlar(benim ufak gösterdiğimi bi kenara koyalım). Diğer tarafımda ise işten eve dönen birkaç memur.. Karşı taraftaki Beylerbeyi Sarayını izliyordum az öncesine kadar ama şimdi uzaklaştık iyice.. Karşı taraftaki evler binalar görünüyor şimdi.. Sağımdaki solumdakiler bana bakıyorlar fark edebiliyorum. ‘’Ne yazıyor bu çocuk yerde oturmuş öyle’’ dediklerini duyar gibiyim.. Deniz maviliğini kaybetmiş..Havada kararmaya başladı siyah gibi görünüyor siyaha daha yakın bir renk şuan görünen.. Kız kulesini geçiyoruz şimdi.. Karşı kıyıya daha yakın orası.. Ezan okunuyor ve kız kulesinin sol çaprazında görünen camiden geliyor kulağıma ses.. Öksürüyorum. Kadir gecesinden kalma bir öksürük hala devam ediyor bende.. O cami artık kız kulesinin sağ çaprazından görünüyor.. Ben ilk defa vapura yalnız bindim. Hayatımda ilk defa yalnız başıma bindim bu vapura.. Çok hoşuma gitti gerçekten.. Şu an beni yalnızlığımdan vazgeçirebilecek tek kişi var. Başka kim olursa olsun şu halimden vazgeçmem.. Ahh yalnızlığım.. Konteynır dolu her taraf.. Gemilerden boşaltılmış konteynırlar.. Kimsecikler yok ama gemilerin içinde, gemiler ışıklarını yakıp çekilmişler yerlerine.. Şu an o gemilerde sessizlik hakim bu besbelli.. Televizyonda görüp canlı görme hayallerine düştüğüm Prag ve Lizbondaki devasa kiliselere benzeyen bir yapı var bu konteynırların arka tarafında.. Orasının neresi olduğunu hala bilmiyorum. Haydarpaşaya yaklaştık Kadıköyde az ötede.. Bu kadar güzel duygular uyandıracagını.. Birkaç dakika olsun bu kadar huzur bulacağımı bilseydim çok daha önce binerdim bu vapura tek başıma. Buraya beni getiren şey ise sadece bir maç bileti..Buraya yani Kadıköye kadar bir maç bileti almak için İktisat dersini bırakıp geldim.. Güzel oldu.. Hanımefendiler ayaklandılar.. Vapur yanaşıyor.. E artık bende ayağa kalksam iyi olacak.

20.10.08

Hikaye-1

Bir genç mahallesinden bir kızı sevmişti.Sonra yolları ayrıldı ve genç gurbete gitmek zorunda kaldı. Aradan uzun yıllar geçti,içindeki aşktan zerre miktar eksilme olmadı. Geri dönebildiğinde sevgilisi ona sitem etmiş ve şöyle demişti:

-A gönlüme hükmeden!.. Bunca yıl geçti,yolunu gözledim. Ne bir haber , ne bir mektup?!.. Meğer ne kadar vefasızmışsın?!..

Hakiki aşık başını yere eğdi,gözlerinden yaşlar boşandığı sırada cevap verdi:

-Ey sevgili! Yüzünü görmek benim için uğruna ölünecek bir hasret iken , o şerefi postacıyamı bağışlasaydım?!..

Aşkname'den