Dünyam ve Turum

Bordo bir tişört var üstümde Underground Resistance 21 yazıyor üstünde. Altımda siyah adidas kaprim yine. Müzik çalarımda yanımda ise evden çıkabilirim diye düşünmüştüm. Hava sıcak deodorantımı çantaya attım. Uzun bir yolculuk olacak sonuçta. Cebimde cep atlası, diğer cebimde akbil ve 3 madeni para. Paralardan ikisi aynı boyutta bir tanesi daha ufak. Sırt çantamda siyah şapkam, okumaya devam etmekte olduğum 2 farklı romanım ve bir de yedek çorap var. Pusula ile çakı zaten çantanın her zamanki gözündeler. Evden yarım saat önce çıktım dünyayı dolaşmak için. Şimdi Topkapıdayım metrobüsün içinde. Tek vesaitle kıta değiştirebiliyor olmakta güzel bir şey aslında. Tüm kıtalar arasında tek vesaitle geçiş yapabilseydim çok ucuza patlardı. Ucuza patlamak mı ? Al sana anlatım bozukluğu. Neyse, bir de aktarma oldu muydu tadından yenmezdi. Asya- Avrupa tramvayı ya da ne bileyim Avrupa- Amerika vapuru. Hepsindede akbil geçseydi... Fena mı olurdu yani ? Zaten su koymayı unuttum çantama su alırsam cebimdeki paralardan ufak olanı kullanmış olacağım. Evet 50 kuruş küçük para büyüklerde 1 lira. Yukarıda büyü katmak için yazmadım ama olmadı işte. Aha ayağıma bastı herif yaa. Yok arkadaş bu böyle olmayacak. Cep telefonumda evde kalmış. Neyleyim dünya turunu, hem burdan Slovenyaya Japonya üzerinden gitmek çok zahmetli olacak. Akbille dünya turuna çıkmak gereksiz bir macera gibi görünüyor en iyisi çok uzaklaşmadan geri döneyim ben. Bas abi bas, düğmeye bas. Kaptan orta kapıııı...

Uçurtmalar

...
İpleri dolaşmış uçurtmalar misali
Ne beraber uçabildik, boşverip şu dünyayı
Ne gidebildik kendi yolumuza
Rüzgarda savruk, başına buyruk
Senle ben.
...

Söz: Elif Şafak
Müzik:Teoman
*
Her türlü dinletiyor kendisini.